-
1 ters yüz geri dönmek
= ters yüzü geri dönmek верну́ться несо́лоно хлеба́вши; уйти́ ни с чем -
2 ters yüzü geri dönmek
-
3 sağdan geri dönmek
= sağdan geri etmek поверну́ть наза́д, верну́ться -
4 geri
обра́тно* * *Iволосяно́й мешо́к, закреплённый на подво́де ( для соломы или зерна)II 1.позади́, сза́ди кого-чего2.durak evimizin gerisinde — остано́вка позади́ на́шего до́ма
1) остально́еgerçek budur, gerisi masal — э́то пра́вда, остально́е - ска́зки
2) результа́т, после́дствиеgerisini merak etme — о после́дствиях не беспоко́йся
3) оста́вшаяся часть (чего-л.)yazının gerisi yarın yayımlanacak — оста́вшаяся часть статьи́ бу́дет опублико́вана за́втра
4) про́шлоеartık geride özleyeceğim bir şey yok — в про́шлом нет ничего́, о чём я бу́ду скуча́ть
5) воен. тыл3.düşmanın cephe gerisinde — в тылу́ проти́вника
1) отста́лый, отстаю́щийgeri adam — отста́лый челове́к; ретрогра́д
geri kafalı — челове́к отста́лых взгля́дов
2) обра́тный; за́днийgeri vites — за́дний ход (автомобиля и т. п.)
geri yol — обра́тная доро́га
3) воен. тылово́йgeri hizmet — тылова́я слу́жба, слу́жба ты́ла
geri kıtalar — тыловы́е ча́сти
4.geri mevziler — тыловы́е пози́ции
наза́дgeri almak — получи́ть обра́тно
sözünü geri almak — взять свои́ слова́ наза́д; б) отвоева́ть ( у противника)
geri basmak — постепе́нно отступа́ть наза́д
geri çekilme — воен. отступле́ние
geri çekilmek — а) отступа́ть, подава́ться наза́д; б) - den отстраня́ться, не вме́шиваться
geri çevirmek — а) верну́ть, возврати́ть; б) отклоня́ть что; отка́зывать в чём
geri dönmek — верну́ться [наза́д]
geri durmamak — не остава́ться в сторо́не
geri gitmek — ухудша́ться; приходи́ть в упа́док; регресси́ровать
geri göndermek — возвраща́ть, отсыла́ть обра́тно
geri kalmak — а) остава́ться позади́; отстава́ть; б) отстава́ть ( о часах); - den
geri kalmamak — а) не избега́ть, не упуска́ть (что-л. сделать); б) не уступа́ть кому-чему
geri komamak — не упусти́ть [возмо́жности] (что-л. сделать)
geri vermek — возвраща́ть, верну́ть
••- geriye yürümek -
5 sağdan geri etmek
-
6 ters yüz
обра́тная сторона́ (чего-л.)kumaşın ters yüzü — изна́ночная сторона́ тка́ни
madalyanın ters yüzü — обра́тная сторона́ меда́ли
ters yüz etmek — а) вы́вернуть наизна́нку; б) перелицева́ть
••- ters yüzüne çevirmek
- ters yüz dönmek
- ters yüzüne dönmek
- ters yüz geri dönmek
- ters yüzü geri dönmek -
7 sağ
пра́вый* * *I1) пра́вая сторона́sağa — напра́во
sağınızda — спра́ва от вас
sağa dönmek — поверну́ть напра́во
sağı tutmak — держа́ться пра́вой стороны́
sağdan yürümek — идти́ по пра́вой стороне́
masayı biraz sağa almak — подви́нуть стол немно́го впра́во
2) полит. пра́вый, приде́рживающийся пра́вых взгля́довsağa kaymak — праве́ть
••- sağdan geri dönmeksağ elinin verdiğini sol elin görmesin — посл. пусть ле́вая рука́ не ви́дит того́, что даёт пра́вая (делать всё скрытно, тайно)
- sağdan geri etmek
- sağ gözünü sol gözünden sakınmak
- sağ kolu
- sağa... sola...
- sağa başvurdu
- sola başvurdu
- sağa sola bakmadan
- sağını solunu bilmemek
- sağı solu olmamak
- sağ yap! II1) здоро́вый2) живо́й, невреди́мыйsağ kalanlar — оста́вшиеся в живы́х
sağ kalmak — оста́ться в живы́х
sağ selâmet — жив-здоро́в, цел и невреди́м
См. также в других словарях:
geri dönmek — geldiği yere gitmek Arada gelenlerin çoğu kapıdan bakıp oturmadan geri dönüyorlardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağdan geri dönmek (veya etmek) — geri dönmek, geri dönüp gitmek Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir kadını dövmeye kalkmış gibi utanma hissi duyarak sağdan geri etti, başı önünde mağlup ve mahcup merdivenleri indi. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüz geri dönmek — gittiği bir yerden istediğini elde edemeden dönmek Bugün hava çok sıcak, başka bir zamana bıraksak olmaz mı? Olur ya, neden olmasın deyip köyün arka tarafından ters yüz geri döndük. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüzü geri dönmek — gerisin geriye gitmek İçeriye bir adım atmaya cesaret edememiş, koşarak ters yüzü geri dönmüştüm. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri — 1. is., hlk. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval 2. is. 1) Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı Amerikan barın gerisinden işaret eden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönmek — nsz, er 1) Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek İçeride anahtarın acı bir gıcırtısıyla döndüğünü duydum. Y. Z. Ortaç 2) den, e Geri gelmek, geri gitmek Ertesi gün aynı yoldan Bodrum a döndük. Halikarnas Balıkçısı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
izine dönmek — esk. bir karar veya yargıdan geri dönmek, bir karardan vazgeçmek, rücu etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
atılan ok geri dönmez — iyi düşünmeden yaptığımız işlerden pişman olarak geri dönmek isteriz ama artık iş işten geçmiştir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
adımını geri atmak — başladığı bir işten geri dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüzüne dönmek — geri gitmek, geri dönüp gitmek Nezih, önce ters yüzüne dönüp eğri büğrü yollardan kaçmayı düşündü. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli boş dönmek (veya çevrilmek veya geri gelmek) — umduğunu alamadan dönmek Kaçan aşiretin izlerini bulamadıklarından, eli boş döndüler. A. Mithat … Çağatay Osmanlı Sözlük